Soğuk ve uzun kış geceleri,
karanlığın teslim aldığı dolunay.
Penceremin küçük buhar tutmuş camlarını silip dalıp giderdim derinden derine
ve karların yumuşak beyaz yüzü.
Usul usul yağdığını izlerken,
yanımda uykuya dalmış horlayan kardeşlerim,
yan odadaki annemin sesi yapmaaa!
Babanım sus! diyen karla karışmış nefesi,
korkulu gözlerle yorgana sarılışım.
Ertesi gün akşamdan kalma acı ve hüzün
Nefretin yüzü, soğuk odadan sıcak odaya geçisim,
Babamn namazda verdiği selamla etrafa bakışı.
Sofra ortada, etrafına etrafına toplanmış bir sürü kişi,
korku dolu gözlerle haydi bitsede kaçsam şu odadan deyişim....
Anında kapının cızırrdayan sesi ve havada uçusan terliklerin acı şaklayan sesi.
Hava basınçlı soğuk kış günü ama ben terlemişim
Annemin boynundaki yirmi beşlik altına takıldı gözüm,
dışarısı gene beyaz her yer ayaz!
git haydi soğuk ve sessiz odana tıka kulağını sarıl yorgana,
bak yine yolarda kalan yolculara.
Puslu camdan uzakları getir haydi ayağına.......
Beritan Kaymak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder