30.3.12

Gelme!

Onarmadan ruhunu
Çıkarmadan örtünü
Dolaşmadan dünyayı
Bulaşmadan birine
Kaynaşmadan kimseye
Sırnaşmadan sevdiğine
Atılmadan kodese
Satılmadan düşmana
Dayak yemeden
Kahkaha atmadan
İçini boşaltmadan
Kabuk bağlamadan
Yara almadan
Dibe düşmeden
Hedef  koymadan
Limit tanımadan
Hırs yapmadan
Huzuru tatmadan
Aldatıp aldatılmadan
Sınırları zorlamadan
Risk almadan
Çaba harcamadan
Doğru olmadan
Yanlış yapmadan
İkisini birbirinden ayırmadan
Kısaca...
Gelme adam olmadan...
                                  S.Demir

sabah uyanıp bi bakıyorsun ki sen eski sen değilsin... hayat pollyannanın bile artık yeter dediği noktada...
şeytanlaşıyoruz herşeyi göze alarak ve dibine kadar battık batacağımız kadar.....
ey şeytanın oğlu yastığın rahatmı uyku nasıl uyku...
insanoğlu seni diğerlerinden farklı kılan zekandır diye duymuştum ama bence seni farklı kılan işkence yaparken duyduğun hazdır...

27.3.12

Jinda'ya


Uyu meleğim uyu
Uyuki büyüyebilesin
Kucağımda uyu
Uyuki dinlenebilesin
Kalbini verme kimseye
Vermeki üzülmeyesin
İçini açma kimseye
Açmaki kirlenmeyesin
Yaralı büyüttüm aşkları
Derinlerime sakladım
Sen saklama aşkını
Saklamaki mutlu olabilesin
Ne acı ne keder nede kin
Barındırma içinde
Barındırmaki hep melek kalabilesin
Bahar gülümsemende gizlidir
Kışı götürdün ömrümden
Karşına çıkacak her kimse
Baharı hiç çıkarmasın gönlünden
Jindam ALLAH'ım benden alsın
Sana versin ömrümden
S.Demir


23.3.12

Saryam minik prensesim

Uzun bir yol karlı kışlıdır
Zaman işte hep acılarla nakışlıdır
Tek tesellim koca dünyada
Saryam melek bakışlımdır 

Bilirsin ateşten gömlektir    
Seni kaybetme düşüncesi    
Yaparsa yapar kahpe felektir
Olmaz bunun ne bahane nede gerekçesi

Saryam minik prensesim
Çağırıyorum gelmiyormu sesim
Dünya yıkılsa bırakmam
En sonunda tükensede nefesim

İlham veriyorsun her şaire
Konu olursun her şiire
Sayende hayatı öğrendim
Artık hem anneyim hem talebe

S.Demir

21.3.12

Newroz piroz be



Kuçka topkın dı içikın
Zincire wan sıki bı kın

... Çek hare Newroze veket
Har bı gezewa wan ket

Le sere xu rake mezek
Lı ser çiya sewrık veket
du qena dıbeji kezewa wan hey
Lı şune heyı topık tezek

Mı çend cara go ti tera
Xun batıl nawi lı vıra
Du bu sebeba çend bıra
De xor xuna mırova

Lı şeva newroze rojhelat
Dıne dıheji denk dıki
Mırove men lı ser çiya
Dıqeri u bandıki
Va keçıka xuranedi
Newroza hevalan piroz dıki
                     S.Demir
 

19.3.12

Dargınım Eskilere

Küçük cılız kız sabahın bi vakti saat olmuş beş
Babam uyandırırdı sallanma haydi dedi koş
Kuşlar bile ötmedi güneş kendini göstermedi
Elimde küçük bi çanta içinde kuru birkaç ekmek
Koşturdum koyunları kuzuları otlatmaya
Korku dolu gözlerim
Gün doğsada geçse içimdeki bu karanlık sebebsiz fırtına
Hep etrafta gözlerim olurda
Belki biri gelir bu karanlık dağ başına
Havada serin
Ağladım ama derinden derine
Garip kalmışım be ana
Türkümü, şarkımı ağıtmı bilemedim
Yükselttim sesimi dağ başında
Kucak istedim içten saran el istedim
Şefkatle okşayan
Yorgan istedim ısıtıp saran
Buydu o gün tek hayalimde kalan
Kuzular koyunlar bırakmış tüylerini
Bilmediler garip acıyan
Bu gariptenden garip kalbimi
Olmadı hiç bir zaman ne bi bebeğim nede bir şekerim
İsyandaydı yaşayan cansız bedenim
Keşke olmasaydı o eskide kalan günlerim
Beni benden alıp giden acı dolu günlerim
Hep savunmak için hazırladım kendimi
Küçüğüm ama çok küçük
Olmasaydı eskiden kalan günlerim
Söyletmeseydi beni bu kadar derin
Hani yokki eskiye dair hiç bir güzel şiirim
Fırtınalar kopartıyor kalemim yansın yine tüm bedenim
Silinsin geçmişte kalan tüm anılarım acılarım
Ve bide nefretimle karışmış kalemle kağıtlarım
                                        Beritan Kaymak   

Yanlız öl

Upuzun bir koridor
Kasvetli tuhaf anlaşılmayan,rahatsız edici bir koku
Yavaş yavaş ilerledi
Koridorun sonundaki pencereye doğru
Biliyordu tanıdığı kimse yoktu

Ama genede bakacaktı pencereden
Bir ümit bir ufak ışık
Baktı bi daha baktı
Bir offf çekti derinden
Ölmek üzereydi kederinden
Durup düşündü bir an
Tüm sevdikleri gitmişti elinden

Yeni yeni anlıyordu
Kendini sorguluyordu
Zenginken ne çoktu akraba,eş,dost
Şimdiyse atıldı bir köşeye
Koca hastahane dar geliyordu

Zaman akıp gider seni beklemez
Dün elinde olan mal mülk
Senle bugüne gelmez
Suçu kimsede arama
Gerçek dostlarını bırakan sendin
Sahteleri elbetteki senle yola devam etmez

Şimdi yanlız kalda düşün
İler tutar yanı yok bu işin
Yalnız öleceksin hastahanede
Geçmişte yaptıkların için....

S.Demir








16.3.12

yanlış anlamaya müsaittir insanlar onlar ne düşünecekler diye yaşamak yaşamını kısıtlamaktır buda özgürlüğünü kendi elinle yok etmektir sen doğru bildiğin yoldan git senin doğru yolda olduğunu görebilenler elbet senle gelecektir bunu görmek istemeyenler ise zaten kör bir zihniyetin kurbanlarıdır

15.3.12

Suuuussssss



İnsana hastır işkence ve zulüm
bilmez doğadaki hiç bir varlık bunu gülüm
Rüzgar sevmese ağacı
Toplayıp getirmez bulutları hergün
Evet bir rüzgar esmeli
Ve konuşturmalı ağacı
Kuytuya saklanmış tüm kelimeleri kıskandırırcasına
Ve getirdiği bulutlar kavuşmalı birbirine
Hasret giderip ağlamalı
Ağaç yağmura doymalı
Ve rüzgar kendine yeni yerler aramalı
evet bir tek ağaç konuşmalı
ve rüzgar esmeli
Benim tembel vicudumda sessizce oturup dinlemeli
                                                     S.Demir.......  Beritan Kaymak'ın katkılarıyla

14.3.12

SuS

Sustuğun her saniye düşüncelerine ve hayal gücüne yaptığın yatırımdır.
                                                                                                       S.Demir

13.3.12

http://www.youtube.com/watch?v=dQvJSg5Qu4Q&feature=related

Üvey vicudum

Soğuk demirin tadını almış
Ayazda üşümüş üvey vicudum

Seni istemiyorum
Ağır geliyorsun  bana

Sürekli üşüyorsun
Yinemi acıktın
Yinemi korkuyorsun acıktığını söylemekten

Kirleniyorsun durmadan
Dudakların patlıyor dayak yiyince

Neden çalışacağın yerde
Bir kenarda uyuyakalıyorsun

Neden uyanamıyorsun
Birileri bağırmadan sana

Artık taşıyamıyorum
Öne düşmüş
Başın ağır geliyor

Neden gizli gizli ağlıyorsun
Yutkunamadan

Neden görülmüyorsun
Çokmu ufaksın
Çokmu savunmasız
Peki o zaman niye sığamıyorsun
Bu acımasız dünyaya

İstemiyorum seni ağır geliyorsun
Taşıyamıyorum kimsenin istemediği
Soğuk demirin tadını almış
Ayazda üşümüş üvey vicudum

S.Demir

12.3.12

Öyle işte...

Düşmanların istediği oldu
Darmadağın olduk

Toparlayamaz artık
Bir annenin akşam oldu girin içeri demesi bile

Kavuşamaz artık
Kangren olmuş kollarımız
Aynı vicutta olsak bile...

S.Demir

Zaman


Bugünmüydü acaba düne özlem,
geleceğe merak, geçmişe sünger
yoksa dünmüydü bugünü değerlendirmek gerek dediğimz
yada yarınmı gerçekleşir beklentilerimiz
yoksa şu an dediğimiz şey asla elimizde durmayıp kayıp giden saniyelermi
Bilmen gereken nedir acaba?
Senin hiç bir şeye( kadere ve zamana) hükmedemiyor olmanmı....
Bardağın dolu tarafıdır zaman her şeye ilaçtır demek
Boş tarafıysa o yarayı açanında zamanın ta kendisi olması
Set çekebilmeli aslında
Akan bir nehri durdurur gibi durdurmalı zamanı
Otuzmudur acaba bu akışı durdurma isteğinin başlangıcı

                                                           S.DEMİR

6.3.12

Kardan hasret yaptım

Tane tane yağıyorsun
İçime doğru
Yaz gelmeden gelmessin sen
İçime doğdu
Derinlere dalıyorum
En dibe doğru
Sen nasılsa duymuyorsun
Bağırsam ne çare...

S.Demir

Mutlaka biri ayırır

Hasret kalır bazen
Bulutlar birbirlerine
Aşkla sarılıp hasret gidermeğe

Dünya küçük elbet gelirler bir araya
Bir şehirde veya okyanusta

Sorar biri diğerine
Hangi rüzgar getirdi seni buraya
Cevap veremez hıçkırmaktan
Acır yalnız geçirdiği aylara

Aniden bir lodos eser
Sarmaş dolaş olur bulutlar
Gökyüzü karalar bağlar 
Uzun sürsede hasret gidermeleri
İkiside bardaktan boşalırcasına ağlar

Sabırsızca güneş girer aralarına
Parlak ışığı göz alır
Ve kaçınılmaz son
Sevenleri mutlaka biri ayırır

S.Demir

Tanrı Ressam Dünya resim

Korkup,saklandıkça
ve sustukça inancını kaybetti

Bıraktı kendini
İlhamı hiç kaybolmayan
Ressamın eline
Ve
Tanrı kalemini kullandı
Çizgilerini daha derin attı
Gözleri için mor,
Saçlarının arasına beyaz,
Kırmızıyıda dudaklarının kenarından akıttı
Ressam nasıl istediyse öyle yaptı
Üstüne beyaz bir örtü,
Resmi kaldırıp diğerlerinin yanına bıraktı...
Ve
Böylece eserlerine bir yenisini daha kattı....

S.Demir

1.3.12

Köyümü Özledim


Özledim çok özledim duman kokulu köyümü özledim,
ufak tefek kargaşalı sokakları
Yaz mevsimini özledim kırları ağlayan cocukları
Kuş seslerini....
daracık sokaklarını taş duvarları
kerpicten ufak evlerini
akşamların serin havasını
Demlenmiş bide siyah çayını
özledim yağmurlu havasını
Telaşlanan anaları
ahırdaki hayvanlarına ter döken babaları
özledim kuş bakışlı camilerini
Sabahın köründe ezan sesleri
Camiye giden yaşlı dedeleri
Özledim okul yolarında koşan çocuklarını
Özledim işte küçük köyümü özledim 
acsıyla tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle,
birlik olan köyümü
Özledim düğünlerini
Gece seslerini neşeli yüzlerini
gizli aşklarını özledim işte köyümü özledim


                                            Beritan Kaymak

Gönül Kapısı


Madem teşrif edeceksin gönül haneme
O zaman susma da parolayı söyle......

S.DEMİR

Dostmusun düşmanmı?

Düşmanın binlerce laf söyler
kuyunu kazarda kazar....
Girdikçe o kuyulara      
daha güçlü çıkarsın    
ama
Dostunun tek kelimesi
mahfına yeterde artar bile,
Heleki o insana yıllarını
vermişsen

Yazan:S.DEMİR