29.5.12

Sabır

Kimsenin kirletemediği kelimeler taşıyorıum
Bazen söyledıklerime bazen sustuklarıma şaşıyorum
Herşeyden nem kapar olduğumda
Bir türlü kurumayan sabrımla uğraşıyorum

S.Demir

.......

Gözyaşlarım yine karla karışık
Yine gecenin bi yarısı yalnızlıkla barışık
Ben sana tutuklu
Senin ise kafan karma karışık

S.Demir

22.5.12

Gamsız

Büyüyor gözlerimi dikdiğim gecede ay
Büyüyor özlem
Sen kaçarken bilinmezliğe doğru
Bense ayakları bağlı
Terk etmek istiyorum bu şehri sana doğru
Nasıl yapabiliyorsun banada öğret gamsız olmayı
Herşeyi ardında bırakıp dönüp bakmamayı
S.Demir

18.5.12

Acımasız

Şarkılar ağlıyor bu akşam
Kadehim boş,
Deniz yorgun...

Caddeler dolu,
... Heryer kalabalık ve yorucu,
Uzaklar gene uzak...

Bomboş avuçlarıma bakıyorum şimdi başım eğik,
Yanlışlarla dolu,
Şimdi yüreğimde koca bir delik

Öğretemiyorsun kendine
O sana anlatıyor tek bir tokatla
Ödüyorsun bedelini peşin yada veresiye

Uzakların en dibindeyken sen
Ve bende dibe vurmalar başlamışsa çoktan
Bırakmışım demektir gönlündeki mekanımı hiç yoktan

Yaksın o zaman tüm ateşler beni bırak
Gözden oldunda en sonunda
Birtürlü gönülden olamadın ırak

Şimdi bıçaklar daha keskin....
Denizler daha derin
Uçurumlar dipsiz

Şimdi bu saatte yalnızlık daha soğuk
Aldatmaların daha acımasız
Beden yorgun ve uykusuz

Şimdi kim çözecek cevapsız kalmış sorularımı
Kim açacak kapılarımı eve gidince
Şimdi ne olacak iyileşirmi yaralarım zaman ilacını sürdükçe...

S.Demir

.....

Resimlerine baktım bugün,
Bariz okunuyordu gözlerinden,
Bakışını değiştirememişsin,
Gülümsemek gelmiş sadece elinden
Sormuştum o zaman,
Yorgun bir anımda çekilmişti dedin,
Saklamıştın benden,
Şimdi terk edildin,
Belliydi okunuyordu gözlerinden,
Sense vazgeçmeyi bilemedin erkenden,
Şimdi koşsan ne olur ki peşinden,
Bırak gitsin,
Senin yanındaki sadece bedeni,
Ruhu çoktan terk etmiş seni...
                       S.Demir

15.5.12

........

Aklımın yettiği kadar sevmek isterdim seni
Çünkü kalbim gerçek yüzünü göremedi
Görmek istemedi

S.Demir

...........

İntikam almışsa duygularını esir,
Her seferinde bozuluyorsa tövbelerin,
Anılarından geriye kalmışsa nefret,
Öfkeni susturamıyorsan hala,
Yıllar sadece seni eskitmiştir,
Aşkını söndürmeye gücü yetmemiştir.

S.Demir

........

Yapamadım gene
Sabah kalktığımda seni düşünmeden edemedim
Gece yatmak için yastığımla kavga ederkende
Gene sen vardın aklımın bir köşesinde ve yüreğimin orta yerinde

S.Demir

......

Yatmaya çalışırken,
Elimi kolumu ve yüreğimi koyacak yer bulamadım
Her yerde bir boşluk vardı
Ben o boşluğu kimseyle dolduramadım

S.Demir

.........

Yarınımı ben yaptım dünüme bakmadan
Mezarımı ben kazdım hiç yorulmadan
Ateşimi ben yaktım kendi ellerimle
Ben gücendirdim YARADANI
Ona yaranamadan...

S.Demir

...........

Tekkerrürü olmayan mutluluk oldun
Eşsiz güzelliğine benzetemedim kimseyi
Kelimeler aciz
Ne sende kalabildim
Nede becerebildim terk etmeyi

S.Demir

........

Yağmurda ıslanmış sigaramdın
İnadına yakmaya çalıştığım
Dokunsam dağılacaktın
Dokunmaya kıyamadığım

S.Demir

...........

Bak yine deli esti rüzgar
Ardından yağmur getirir
Kim biliyorsa söylesin
Ne yapayım
Seni geriye ne getirir

S.Demir

........

Dilsiz aşkıma
Kör gözlerinle baktın
Sağar yüreğimi
Sivri dilinle yaktın
Kitap yazabilecekken sana
Sen beni kelimesiz bıraktın

S.Demir

......

Gerekçesi yok
Hikayesi uzun
Anlatmasıda öyle
Ucuz değildi
Pahası biçilemeyenlerden...
S.Demir

14.5.12

Bahtiyar'a

Cumartesi ve pazarsız sevdim seni
Araya tatil koymadan

Ne kaçamak bir kaç saatim
Nede uzun yaz tatillerim
...
Cılız bir aşktı benimkisi
Ağustosta başlayan

İlk görüşte değildi
Hissetmiştim önceden

Varlığın dünyamı altüst etti
Hazırlıksız yakaladın beni

Sen güçlüydün
Sımsıkı tutundun bana

Bense korkaktım
Hiç benzemeden sana

Cılız bir aşktı benimkisi
Ağustosta başlayan

Cumartesi ve pazarsız sevdim seni
Araya tatil koymadan

                                       S.Demir

4.5.12

İlham

O zaman çok şey olur...
Yüreğin fırtına,sözlerin nehir,öfken volkan...
Hızla dökülür kelimeler olur kan...
Bir bıçak darbesidir geçmişi düşünmek,
Bir yerlerde sesizce bekler acını deşmek için ilham....
                                                        S.Demir

1.5.12

Mutluluk şiiri

Mutlulukmu çok küçük
Acılarmı çok büyük
Yoksa bizmiyiz tahammülsüz olan
Fazlamı seviyoruz abartıyı
İyi olunca söylemez kimse
Zayıflıkmış gibi
Yoksa en çok acıyı ben çektim yıkılmadım
diyerek kendimizi ilahlaştırmakmı amacımız
Başlarken yazmaya mutluluktu şiirin adı
Bak yine tüm sayfayı kapladı anlattığım acı

Ben...

Ben yolcusuz kalmış trenlerin
Durulmayan istasyonlarında
Bekleye bekleye yaşlanmış yolcusuyum
Ben kimsesiz kalmış kimselerin
Kimsesi olmaya müsait
Sevgisiz kalmış hayatların
Sevgilisi olmaya hazır
Sen kır dümenlerini
Gemisiz kalmış limanıma
Sal kalbinin mürettebatını
Ziyaretçisi olmayan yalnızlığıma...

Yaban çiçeğim

Daha çok beklersin yaban çiçeğim
Yüreğindeki korkuyla örtersin acını
Sulamadan toprağını gömersin derine
Olmassa olmaz bazen gecelerin sabahı
Fakirleşir mutluluğun şafağı
Yalnızlaşır hayallerin
Kovalamaz akrep yelkovanı
Sessizleşir coşkun akan nehirlerin
Kabullenir yenilgiyi gitmez peşinden
Durduramazsın vazgeçmiş ordularını
Bir sabah kapında görürsün
Yaralı tek başına savaşmış kahramanını
Yüreğin sızlarsa içeri alırsın
Unutturmak için kabuk bağlamış acılarını...

Çocuk?

Bugün herzamankinden biraz daha fazla
Herzamankinden daha çok
Dedemi görmek istiyorum
Ayaklarına dolanıp yürümesine izin vermeden
Ellerimi kaldırıp kucağına atlamak
Bugün herzamankinden çok çocuk olmak istiyorum
Herzamankinden biraz daha çok...

Yaşamak....

Yaşamak...
Kime göre ve neye göre yaşamak
Memnuniyetsiz bu ömür hep kaçamak
Hep şikayetçi nedense
Senin seçimlerin kimseyi suçlama
Haksızlık yok hiç bir zaman
Bunu artık anla
Sen zorla olduramazsın hiç bir şeyi
Fakirlik mutsuzluk dürüstçe paylaşılmış
Görmek istemesende
Kimine yalnızlık düşmüş hasta yatağında
Kimisi çalışır hiç nefes almadan
Kimi hep yerinde sayıyor kafası meşgul
Kimisi başkasının malını sayıyor gözleri meşgul
Kimisi ağzını kirletiyor sözleri meşgul
Yaşamak...
Kime göre ve neye göre yaşamak
Memnuniyetsiz bu ömür hep kaçamak...

Hissetsen keşke

Çay saati geldi yorgunlukların
Sisli puslu havada
Sıcak battaniye kokusu
Dolaptan hiç çıkmamış çay fincanları
Misafir bekleyen üzeri örtülmüş koltuklar
Tozlu raflarda kaldı ulaşamadığım mutluluklar
Dışarda kalmış bir kedi sesi içeri alınmayan
Yanlızca kendi hayatına tembellik etmiş
Nafile çabalarım yaşlanıyor
Hiç durmadan derin derin çektiğim ahlar
Doldurabilirmisin bu kadar büyük bir boşluğu
Ben seni çağırmaya üşenirken
Kendin gelebilirmisin...


Sütten çıkmışlar....

Teker teker koru kendinden
Tanrı herkesi korusun kendi nefsinden

Kaç kaç kaçabildiğin kadar hiddetimden
Yarab korusun herkesi kendi şiddetinden

Zaman zaman olur yanlışlar
Hayatı zaten baştan yanlış anlamışlar

Uzun uzun deli yanlızlıklar
Nedense dönüpte hiç kendilerine bakmamışlar

Suçlu suçlu hep etrafındakiler
Sorgulamaz kendini sütten çıkmış ak kaşıklar

Bayat bayat hep espiriler
Kim kime gülüyor farkında değiller

Yalan yalan hep bakışlar
Sahte oyuncuya hep sahte alkışlar

Yeter yeter uzak durun kendinizden
Sevmek için birazda uzak durun bencilliğinizden

Kahpe Lekesi

Birini bekliyordu köşe başında
Ağzında hiç çıkmayan sakızıyla

Gene cömertçe sergilemişti güzelliğini
Hoyrat aşkları olmuştu zamanında

Kahpe lekesiydi mahallenin hiç çıkmayan
Bende diğerleri gibi aşıktım ona

Halka küpeleri ve dalga dalga saçları
Yüzünde geceden kalma tokat izleri

O Kahpe lekesiydi mahallenin hiç çıkmayan
O Dumandı hiç ateşsiz olmayan

Onun adı dokuzdu
Sekize hiç uğramayan...

Gömmek Lazım

Artık alıştığım kokuya yabancılaştım
Öfkelensem,ağlasam,bağırsam ne çare
Acının müptelası yaptın beni,
Sanmıyorum fazla dayanırım

Mezar kazdım nankör aşkına
Bıraktım küreği oturdum başına
Gömemedim seni bir türlü,
Defalarca götürsemde musalla taşına